ÇİZGİ ÜZERİNE



Düz bir çizgi hayatımızı nasıl ve ne kadar değiştirebilir? Sanırım bu biraz da o düz çizginin  neyi simgelediğine bağlı! Afrika ülkeleri gibi düz çizgilerden oluşan ülke sınırlarınız varsa eğer, bu “paylaşılmışlığın”, “sömürülmüşlüğün” ya  da  “parçalanmışlığın”  simgesi  olabilir  ancak!  Ya  da  bu  düz  çizgi geçmemeniz gereken bir engel olarak size sunulmuştur ve çizginin gerisinde “Beyaz çizgiyi geçmek tehlikeli ve yasaktır.” levhası yükselmektedir. Oysa o sadece yere çizilmiş bir çizgidir, ama yasak olanı simgeler. Ya da bu çizgiler, dünyada bulunduğumuz noktayı anlatan coğrafi değerler oluverirler; bilmem kaçıncı doğu boylamı, bilmem kaçıncı kuzey enlemi vb. Oysa ne gören vardır ne de duyan bu çizgileri. Onlar da bu dünyadaki “yerimizi” simgeler. Bir de herkesin gördüğü, ama hiç kimsenin ona ulaşamadığı ufuktaki şu çizgi var. Eskiden nice insanın ona ulaşıp geçmek için denizlere açıldığı ve uğruna helak olduğu  çizgi.  Bir  bakışta  dünyanın  yuvarlaklığını  anladığımız  çizgi!  Biz gittikçe giden, baktıkça uzayan bir çizgi. Asla ulaşamadığımız ve bu yüzden de “ulaşılamayanı” simgeleyen çizgidir o da. Ayrıca herkesin hayatına bir dönem giren, başına bela olan X ve Y çizgilerini de unutmamak gerekir! Bir noktanın koordinatlarını belirten, ama hiçbirimizi koordine edemeyen çizgiler. Buradan bakınca sadece “koordinasyonsuzluğu” simgeliyorlar artık.
Düz bir çizgi hayatımızı  tamamen  değiştirip,  yönlendirebilir.  Belki  de hayatımızın sonunda bunu daha iyi anlarız. Çünkü geriye dönüp baktığımızda, hayatımızı düz bir çizgi olarak görürüz; monoton, tek düze, dalgalanması olmayan, 9’dan 5’e ilerleyen bir çizgi. Belki de bizim  için en büyük heyecan aslında bu çizginin sonundadır: Çizginin bittiği noktada başlar heyecan; o, ufuk  çizgisine  ulaşılmasıdır,  ya  da  hayatımızın  aslında  artık  koordine edilemeyecek ve bulunduğumuz noktanın tanımlanamayacak olmasıdır veya sınırların  kırılması,  yasakların  aşılmasıdır.  Çizginin  sonu  özgürlüktür, eşitliktir!
Ama en önemlisi de şu siyah ekrandaki kırmızı düz çizgidir. Özgürlük asıl bu çizgiden sonra başlar işte. Eskiden her atışta dup-dup sesinin eşlik ettiği, şimdi ise sadece uzun bir diiiiiiiiiiit sesinin yükseldiği ve peşi sıra sonsuzluğu getiren o düz çizgi: Benim çoktan öldüğümü simgeliyor ve duyuruyor!

Yorumlar

Popüler Yayınlar